SWOT VE İHTİYAÇ ANALİZİNE BAĞLI İHRACAT YÖNETİMİ

SWOT VE İHTİYAÇ ANALİZİNE BAĞLI İHRACAT YÖNETİMİ NASIL SAĞLANIR?

İhracat süreci, işletmenin diğer faaliyetleri gibi, stratejik analizleri gerektiren ve süreç yönetiminin titizlikle yürütülmesine ihtiyaç duyulan süreçlerden biridir. İhracat faaliyetine başlamadan önce muhtemel riskleri ile problemleri öngörebilmek ve çözümlemek adına Swot, Pest ve ihtiyaç analizi gibi stratejik kurum, hedef ürün ve piyasa analizlerinin gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır.

Pest analizi hedef pazarın politik, ekonomik, sosyo-kültürel ve teknolojik faktörlerini değerlendirilmesine faydalıdır. Bunun sayesinde, hedef ürün veya hizmetinin yeni dış piyasada rağbet görüp görmeyeceğine dair öngörülerde ve yorumlarda bulunmak mümkün kılınıyor. Girilmek istenilen piyasaya dair stratejik riskler ve avantajlar hakkında bilgiler elde edilmektedir. Kapsamlı Pest analizin hazırlanması için çok çeşitli kaynaklara başvurulması gerekmektedir, resmi kaynaklarla yanı sıra gayri resmi ve siber kaynaklar göz önünde bulundurulmalı. Bu tür araştırmaların kalifiyeli, tecrübeli ve konuya hâkim diş ticaret uzmanları tarafından yapılmasının faydası vardır. İşletme bünyesinde gerekli yeterlilikte ve vasıflarda uzmanın bulunmaması durumunda ilgili hizmeti sunan danışmanlık kurumlarına başvurulması daha sağlıklı olacaktır.

İhracat yönetiminin sürdürülmesi için Pest analizi kadar Swot analizi de önemlidir. İhracat faaliyeti bir anlamda şirketin dış pazarlara yayılması, büyümesi, niteliğini artırması ve neticede küresel boyutlarda tanınması demektir. Koyulan hedeflere ulaşabilmek için müessese temelleri kuvvetli ve sağlam olmalıdır. Bunu ölçebilmek için Swot analizi vazgeçilmez bir yöntemdir.

Swot analizi sayesinde şirketin güçlü ve zayıf yönleri tespit edilebiliyor. Yakalanması gereken fırsatlar veya fırsata dönüştürebilir durumlarla birlikte şirketin zayıflıklarından kaynaklanan tehditler saptanmaktadırlar. Swot analizi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri analizi gerçekleştiren yetkililerin şirketi “içerden” iyi tanıyor olması ve dürüstçe, şeffaflık prensibine dayanarak güçlü tarafları olduğu gibi zayıf yönlerini de ortaya koymalarıdır. Ancak bu tür değerlendirilmenin sadece işletmenin iç güçlerine, bünyesinde çalışan uzmanlara bırakılması sağlıklı olmayacaktır. İlgili inceleme yapıldığında sertifikalı kalifiye danışmanlardan yardım almak Swot analizini derinleştirir ve doğruluk oranını yükseltebilir. Bu özellikle kurumun zayıflıkları konusunda geçerlidir.

Açıklanan son dönem Swot analizleri sonuçlarına göre ihracata başlamak isteyen veya ihracat payını artırmayı arzulayan şirketlerin ortak zayıf yönleri resmi işlerin yürütülmesi, ürün kalitesi veya üretim kapasitesi ile ilgili değildir. En yoğun zayıflıklar arasında marka imaj yönetimi, güçlü kurumsal iletişimin yürütülmesi, kurumsal prestijin geliştirilmesi görülmektedirler. Bunun sebebi ise imaj yönetimine ve marka tanıtımına yapılan yatırım eksikliğidir. Markasını tanıtan araçlara (web sayfası, kataloglar, broşürler, sosyal medyada faal kurumsal sayfalar, uluslararası B2B platformlarda üyelikler, web reklam, sponsorluklar vs.) önem verilmemesi veya öncelikler arasında görülmemesi ihracat faaliyetinde bulunan şirketin güvenirlik oranını düşürmüş oluyor, bu da neticede potansiyel müşteri sayısını ve piyasada rekabet gücünü ciddi derecede azaltmış oluyor.

Birçok KOBİ imaj yönetimi maliyetlerini kendisi için yüksek olduğuna dair karar vererek bu harcama kaleminden ya tamamen vazgeçiyor, ya da minimum seviyelerde ilgili alanda uzman elemana sahip olmadan kendi gücüyle yürütmeye çalışıyor. Bu kesinlikle yanlış bir stratejidir. Kurumsal imaj yönetimi ve marka tanıtım hizmetleri konusunda alınan danışmanlık masrafları %70 oranlara kadar KOSGEB tarafından karşılanmakla birlikte başarılı yürütülen ihracat faaliyetleri sayesinde sağlanan kazanç bu masrafları kolayca karşılamaktadır.

Önceki Yazı
MİKRO İHRACAT NEDİR?
Yazıyı görüntüle +
Sonraki Yazı
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI TİCARETTE EN ÇOK İHRACAT YAPTIĞI 10 ÜLKE
Yazıyı görüntüle +