İHRACAT SÜREÇLERİNDE REKABETÇİ ÜSTÜNLÜK NASIL SAĞLANIR?

Dış ticaret performansı ve rekabet gücü arasındaki etkileşim bağlamında bakıldığında; artık ülkelerin geleneksel olarak benimsemiş olduğu ihracatta sürdürülebilir bir artış yakalamak, ürün ve pazar çeşitlendirmesinde bulunmak veya var olduğu pazarlarda payını arttırmak şeklinde ortaya çıkan politika hedefleri, günümüzde üretimin küresel anlamda ülkelerin rekabetçi konumlarına göre parçalandığı yapıda yeterli kalmamakta, küresel değer zincirlerine daha fazla katılma, daha yüksek katma değerli ürünlerle katılma ve bu üretim ağlarındaki konumlarını koruma gibi hedeflerle desteklenmek durumundadır.

“Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü ve dünya ihracatından aldığı payı artırmak için imalat sanayiinde dönüşümü gerçekleştirerek yüksek katma değerli yapıya geçmek ve yüksek teknoloji sektörlerinin payını artırmak temel amaçtır. İmalat sanayiinde dönüşümün ana odakları; yenilikçilik ve firma becerileri, bölgelerin üretime etkili katılımı, sektörler arası entegrasyon, yeşil teknoloji ve üretim ile dış pazar çeşitliliğidir. Yeşil üretim kapasitesi, yenilik, firma becerileri ve sektörler arası entegrasyonun geliştirilmesiyle verimlilik ve yurtiçi katma değerin artırılması; dış pazar çeşitliliği ve bölgesel üretim kapasitelerinin geliştirilmesiyle de istikrarlı yüksek büyümenin sağlanması hedeflenmektedir.

Plan döneminde imalat sanayiinin; daha yüksek katma değer yaratan, teknoloji üreten ve kullanabilen, çevre dostu teknolojileri kullanan ve üretebilen, becerilerini sürekli geliştirebilen, geleceğin ticaret dünyasının taleplerine cevap verebilen, sürdürülebilir küresel rekabet gücü kazanmış, bölgesel potansiyellerin ekonomiye katkısının artırıldığı, girdi tedarikinde etkinliğin sağlandığı, yatırım ve ara mallarında ithalat bağımlılığının azaltıldığı bir yapıya doğru dönüşmesi öngörülmektedir.”

Rekabet gücünün arttırılması için birim işgücü maliyetlerinin tek başına indirgenmesinin yeterli olmadığı değerlendirilmekte ve birim ücretlere ilişkin böyle bir politikanın, özellikle hali hazırda durgunluktan çıkmaya çalışan ekonomiler bağlamında, iç talebi baskılayabileceği için ancak ve ancak dış talebin canlı olması durumunda rekabet gücünü arttırabileceği düşünülmektedir.

Krugman’ın bahsettiği gibi rekabet gücü önce firma düzeyinde gelişmekte, daha sonra ulusal ekonomi düzeyine yayılmaktadır.

Porter’ın elmas modeli, ücretler genel düzeyi ve kurlar gibi rekabet gücünün klasik belirleyicilerinden farklı olarak inovasyon ve verimlilik gibi unsurların altını çizmektedir.

Katma değeri yüksek ürünlerin tasarlanıp üretilmesi, bunun için gerekli üretim süreçleri ve iş modellerinin geliştirilmesi ve bu suretle de ihracat performansının arttırılabilmesi için günümüzde inovasyon en önemli araç olarak öne çıkmaktadır.

Birim işgücü maliyetleri, reel efektif kur gibi fiyat bazlı rekabet gücü yaklaşımları olsun, Porter’ın elmas modeli gibi rekabet gücünün yapısal tarafına ağırlıklar veren yaklaşımlar olsun, söz konusu araç ve analizlerin her biri rekabet gücünün farklı bir yönünü ortaya koymakta ve birbirlerini dışlamamaktadır.

İhracat performansının daha iyi anlaşılabilmesi için çok sayıda araçla ölçülmesi ihtiyacı belirmiştir. İhracat artışı, ihracat payı gibi değişkenler halen daha önemli olmakla birlikte, ihracatta sofistikasyonun ölçülmesi, ileri teknoloji ürünlerin ihracatı ile ürün ve Pazar çeşitlendirmesi gibi unsurların ölçülmesi gitgide önemli gelmiştir.

Geleneksel maliyet-fiyat bazlı rekabetçiliğin sürdürülebilirliğinin genellikle çok kolay olmaması, kalite ve katma değer bazlı rekabetçilik ve sürdürülebilir ihracat performansında kurumlar, finansman erişimi, teknolojik gelişmişlik gibi yapısal unsurların önemini gündeme getirmektedir.

Bu bağlamda, sürdürülebilir ihracat performansı için ülkelerin maliyet-fiyat bazlı rekabetçilik yerine yapısal rekabet gücünü arttırıcı politikalara yönelmesinin öneminin gösterilmesi olduğunun vurgulanmasında fayda görülmektedir. Bunun gibi politikalara her firma kendi bünyesinde hakim olamayabilir bu nedenle dışarıdan bir ihracat danışmanlık firmasıyla partnerlik yapmak firmayı öne geçirecek bir adım olacaktır.

Önceki Yazı
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI TİCARETTE EN ÇOK İHRACAT YAPTIĞI 10 ÜLKE
Yazıyı görüntüle +
Sonraki Yazı
İHRACAT SÜREÇLERİNDE YAŞANABİLECEK DOLANDIRICILIK TÜRLERİ
Yazıyı görüntüle +